Bu kitabın amacı uluslararası ilişkiler üzerine farklı eleştirel söylemlerin diyalojik etkileşimi üzerine kurulan, genişletilmiş eleştirel kuram anlayışını birinci düzeyde kuramlaştırma olarak işleyebileceği argümanını geliştirmektir. Kitapta sadece uluslararası ilişkiler alanındaki özcü, rasyonalist ve kurucu düşünce geleneğinin epistemolojik ve felsefi bir eleştirisini değil, aynı zamanda uluslararası sistemin kapsamlı ve ikna edici bir izahını da bulacaksınız. Ve bu da uluslararası ilişkiler kuramını, Soğuk Savaş sonrası dönemde uluslararası sorunların mutlak doğası ile etkili bir şekilde başa çıkabilmek için ziyadesiyle önemli olduğuna inanılan tarihsel bağlamına, yani küresel moderniteye yerleştirerek yapılmıştır. Eğer uluslarası sistemin yapısı ve dinamiklerinden "ontolojik olarak verili" olmayan, fakat tarihsel ve öznelerarası bir şekilde kurulmuş bir pratiği anlıyorsak, uluslararası ilişkileri hem açıklayabilen hem de bunlar üzerine düşünebilen bir kuramsal çerçeveye ihtiyacımız var. Eleştirel kuramın önemi burada yatar ve bu kitap böyle bir önemi göstermek amacındadır.