Daha önce 46 yıllık hukuk adamlığı geçmişimi; yalın, tarafsız, fazla değerlendirme ve yorum yapmadan yazmıştım. Ancak bu tarz bir hatıra, tuzu olmayan yemek gibi oldu. Halbuki bu yüce meslek öyle yapılıp geçilecek bir vazife değildir. İnsanların hayatlarında derin izler bırakacak olan her kararın sonuçlarının derinliğine düşünülmesi zaruridir. Bu sebeple burada; yaşadığım vak'aları anlattıktan sonra bu hadiseyle alakalı olarak, hukuki neticeler yanında, sosyal ve ahlaki bazım değer hükümlerinden de söz ettim.
Bu kitapla hayatı dolu dolu yaşamış, okuma merakı ve mesleği itibarıyla yaşadığı devri değerlendirme imkanına sahip olmuş bir kişi olarak; gençlere ve vatandaşlara tavsiye ve telkinlerde bulunmak istedim.
Eğitimde ahlakın yeri hakkında değerlendirmeler yapmaya çalıştım. Bu gün ihmal edilen bu konunun, yetişen gençlik üzerindeki etkisi herhalde tartışılamaz. Ben bundan mahrum olmanın sonuçlarına temas ettim.