Otuz dokuz yıllık renkli ve verimli yaşamı boyunca romanlar, şiirler, şarkılar yazan, trompetten ve cazdan vazgeçmediği gibi oyunculuk, şarkıcılık, mucitlikten de geri kalmayan ve doğal bir oyunbozan olan Vian'ın meslek hayatında Fransız Standartları Enstitüsü'nü seçmiş olması belki de sanat dünyasının en parlak ironilerinden biridir. Dönemin diğer bazı isimleri gibi doğaçlama yaşayıp eser veren Vian bugün asıl olarak yazar kimliğiyle ve antimilitarist bakış açısıyla tanınıyor.
Raymond Queneau'nun "Boris Vian, bir gün Boris Vian olacaktır," dediği Vian'ın ölümünden sonra yayımlanan öykü derlemesi Kurtadam'da, insana dönüşen kurtlar, şehre çöken afrodizyak etkili bir sis, şamatacı müzisyenler, direksiyonu yolcusuna bırakan taksiciler ve duygularla tanışan bir yapay zekâ geziniyor.
Boris Vian'ın öykülerinde absürt ile normal arasında bir sınır yok, her an her şey mümkün, mesela bir karakter aniden ördeğe dönüşebilir ve bunun kadar normal başka ne olabilir ki?
"Onu dinledikten sonra farklı bir şeyler denemeye karar verdim."
–Serge Gainsbourg
"İleride yaşıyordu. Geleceğin eksenindeydi, hâlâ da öyle."
–Noël Arnaud