Kendimi bilmeye başladığımdan beri hep arayış içinde oldum. Her yeni gün, hayatın içinde canlı ve cansız tüm varlıklar, olayları keşfetme duygusu ve öğretisi beni hep heyecanlandırmıştır. Gördüklerimle anladıklarım ise hep şaşırtmıştır. Kitapları tanıdığımdan beri okumak, öğrenmek vazgeçemediğim tutkum olmuştur. Öğrenmek, yaşamı okumak bilgiye ulaştırdı beni. Bilgi ise yeni kapılara. Ve… O kapılar, kapılar… Anladım ki, kapıların ve bilginin sonu yok. Montaigne'in dediği gibi, Herkes kendisi için derstir; elverir ki insan kendini yakından görmesini bilsin. "Benim yaptığım, bildiklerimi söylemek değil, kendimi öğrenmektir; başkasına değil kendime ders veriyorum. Ama bunları başkalarına anlatmakla, kötü bir iş yapmıyorum. Bana yararı olan bu işin, belki başkasına da yararı olabilir." Kurtuldum'da yaşam yolculuğumu deneyimlerken ben mi "O"nu yazdım "O"mu beni yazdı, emin değilim. Şunu belirtmeliyim ki, "Karınca Misali" madde yanımsa "Kurtuldum" mânâ tarafımdır.