30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi, Osmanlı Devleti ile itilaf devletleri arasındaki harp haline resmen son verirken, aynı zamanda, Anadolu'da gerçekleşecek yeni bir savaşın da temellerini atıyordu. Çünkü itilaf devletleri, istedikleri tarzda hazırladıkları mütarekeye dayanarak mütarekeden hemen sonra Anadolu'yu işgale başladılar. Çok geçmeden güneyde Antep, Urfa ve Maraş itilaf kuvvetleri tarafından işgal edildi. Bununla sınırlı kalmayan işgal harekatı kısa sürede Anadolu'nun büyük bir kısmını tehdit etmeye başladı. Nihayet 15 Mayıs !919'dan itibaren, Paris'in izniyle Anadolu'nun kapısı konumundaki İzmir'e Yunanlılar'ın çıkışı, Anadolu'nun tamamının işgal tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden oldu. Gerçekten de, itilaf devletlerinin, özellikle İngilizler'in desteğini arkasına alan Yunan Orduları, az bir zamanda Batı Anadolu içlerine kadar ilerleyerek büyük bir kısmını denetim altına soktular. Üç yıldan fazla süren işgal pek çok sorunu da beraberinde getirdi. Batı Anadolu'da işgale uğrayan vilayetlerde yaşayan bir çok kimse Yunan Orduları tarafından katledilirken, bir çoğu da diğer Anadolu vilayetlerine sığınmak zorunda kaldı. TBMM'nin açılmasının ardından Haziran 1920 tarihinde düzenli orduya geçilmesi, gerçekte Batı Anadolu'da tehlikeli bir hal almış olan Yunan işgalinin bir sonucuydu. Doğu ve Güney cephesinde fazla zorluk çekmeyen TBMM için Batı Anadolu'nun işgalden kurtarılması en önemli sorunu teşkil etti. Özellikle Sakarya Savaşı'yla Yunan Ordularına büyük bir darbe vuran TBMM ve ordusu, bir yandan Yunan İşgali'ne son vermeye çalışırken diğer yandan da kısmen işgalden kurtarılan vilayetlerdeki işgalin yaralarını sarmakla meşgul oldu. Bu, yakın gelecekte TBMM'nin çok daha fazla gündemini oluşturacaklardır. Zira Büyük Taarruz'da yenilgiye uğrayan Yunan Ordusu, geri çekilirken geçtikleri şehir, kasaba ve köyleri birer kül yığını haline getirmiş, halkının bir kısmını katletmiş, mallarını da gasp etmiştir. 1922 yılı başlarında Yunan Orduları Batı Anadolu'yu terk ederlerken geride böyle bir dehşetli manzara bırakmışlardı. Zaferi kazanan genç TBMM'nin şu halde halletmesi gereken en önemli sorunu Yunan Ordularının perişan ettiği Batı Anadolu'nun her yönüyle yeniden ihyasıydı.