Şirketlerin vicdanının sesi olarak kurumsal sosyal sorumluluk, dünyayı daha yaşanılabilir ve bizden sonraki kuşaklara gururla bırakılabilir bir yer yapma konusundaki seçenekten yalnızca biridir. Bunun için büyük şirketler samimi ve kapsamlı projelerle ellerini taşın altına koyuyor. Bu da bize, bu seçeneği daha da fazla önemsememiz gerektiğini kanıtlıyor.
Bu kitap, piyasa koşullarını da göz ardı etmeden yürütülen kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarını hayırseverlikten sürdürülebilirlik stratejisine, reklamdan farkındalık yaratmaya, tekil dokunuşlardan ölçülebilir projelere dönüştüren rüzgarın etkisini anlatıyor. Yalnızca iyi niyet bildirmekle kalmayıp anlamlı farklılıklar yaratmayı hedefleyen ve başaran bir iş dünyası, 21. yüzyılın resmini çizecektir.
Bugünün güçlü şirketlerinin yarının da güçlü şirketleri olabilmeleri, insanlara, doğaya ve çevreye katkı sağlayan işler yapmayı, dahası bu alanda öncülük için rekabeti gerektirmektedir. Başarının ve gücün yolunun insanlığın geleceğine dokunmaktan geçtiği bilgisi, kitaba imzasını atmaktadır. Gezegenin geleceğine dair vicdani sorumluluk duyan ve bu yolda katkısı olacağına inanan herkesin bu kitaptan ilham alacağına inanıyoruz.