Küresel nitelikte ortaya çıkan finansal krizlerin arkasında yatan en önemli nedenlerden birisi, firmaların kurumsal yönetim faaliyetlerinin önemini yeterince kavramamış olmalarıdır. Firmalar küreselleşme ile birlikte çok hızlı bir rekabet süreci içerisine girmişlerdir. Yoğun rekabet koşullarında firmaların sürekli olarak büyümeyi gerçekleştirebilmeleri için uluslararası boyutta bazı uyum çalışmaları yapmak zorunda oldukları kaçınılmaz bir durumdur. Bu uyum çalışmalarından en önemlisi, kurumsal yönetim faaliyetleridir. Kaliteli bir kurumsal yönetim anlayışına sahip olan firmaların başlangıçta firma çapında, daha sonra da ülke genelinde fayda sağlayacağı bir gerçektir.
Özellikle 1980'li yıllardan sonraki dönemde yaşanan finansal krizler, firmaların yaşam döngüsünün sonlanmasına neden olmuş ve ekonomik bunalımlar neticesinde kurumsal yönetim, muhasebe ve finansal analizler kadar önem kazanmaya başlamıştır. Bir finansal krizin başlatmış olduğu kümülatif etki, krizin şiddetine göre öncelikle firma sahiplerini, sonra firma içindeki yöneticileri ve çalışanları, daha sonra o firmaya ait menfaat beklentisi içerisinde olan yatırımcıları ve paydaşları, en son ise, bütün toplumu etkileyebilecek düzeye ulaşarak yıkıcı bir özellik kazanabilmektedir.