68 kuşağının başlattığı hareket, yetmişlerin başından itibaren hızlanır. Devgençler çıkar ortaya, "cami yanı çocukları"nın mitleri hâline gelir. 12 Mart Muhtırası verilir; başbakan şapkasını alır gider.
İşte o yaz akşamı, ilk kez Devgençler ve devrim sözlerini duymuştuk. O efsanevi sözler bizi derinden etkilemişti ama ne anlama geldiğini bilmiyorduk. Bildiğimiz bir şey vardı; efsaneleri dilden dile dolaşan Devgençler, bizim için masallardaki o olağanüstü kahramanlar gibiydi. Artık onların gelmesini bekliyorduk. Niçin? Doğrusu onu da bilmiyorduk! Bildiğimiz bir şey vardı; onları kendimize yakın hissediyorduk…
Kuş kısıp avlamak üzere uzun bir yolculuğa çıkan İris Kasabası'nın avare gençleri, bilinmeyen zamanlarda yapılmış cami yanında buluşur, sihirli bir dünyanın içinde bulurlardı kendilerini. Her hafta günü heyecanla gidilen sinema, onlar için âdeta bir okuldu. Birtakım cinayetlerin birbirini izlediği, 12 Mart Dönemi'nin siyasi, sosyal, kültürel fonunu Kuş Kısmak adlı ilk romanında ortaya koyan Murat Akan, bizlere kısılan kuşları, kurulan kapanları, sinemayı, Devgençleri ve dahasını anlatıyor.