-Kadınlarım, erkeklerim! Ey bu bereketli toprakların dindar ve asil evlatları! Bugün onur günüdür, ölüm günü değil.. Bugün kazanç günüdür, kayıp günü değil. Bugün savaş günüdür, barış günü değil…
Düşman, en mahremimize dikmiş gözünü. El uzatmak, koparmak ister. Bize bıraklılan ve bizim de evlâtlarımıza bırakacağımız madenlerimizi bizden söküp almak ister.. Düşman, bizim ciğerimizi bedenimizden çekip çıkarmak ister… Düşman! Bugün eğer bir ölüm varsa, bu benim ölümüm olacak. Bugün eğer bir esaret varsa, benim esaretim olacak.
Bugün eğer bir acı varsa, benim acım olacak. Bugün eğer kan akacaksa, o kan benim kanım olacak. Yarın siz güleceksiniz, yarın ve ondan sonraki yarınlar siz yine evlatlarınızı bu topraklarda büyüteceksiniz.
Bugün tüm bedelleri ben vereceğim; ben! Zümrüttepesi'nin ve gördüğünüz tüm bu diğer tepelerin Bey'i…
Kalabalık heyecan içinde bağırdı. Haykırdı.
-Seni, Yusuf'u teslim eden kardeşleri gibi kuyulara,
Kenan'ın hain kurtlarına teslim etmeyeceğiz