Türk şiir göklerinde uçuşan kuşların sayısı onlarla ifade edilebilir. Hatta bunlara anka, hüma, kaknüs ve müsikar gibi yalnız hayal alemimizde süzülenleri de eklemeliyiz. Mısraların arasındaki kuşlar dünyası öylesine renklidir ki şöyle bir göz attığımızda dahi, dünyanın en büyük doğal hayvanat bahçelerinde göremeyeceğimiz harikalarla karşılaşırız. Bir yıl erkek bir yıl dişi oldukları söylenen çaylaklar, erkeğinin rüzgarla gelen sesiyle hamile kalan keklikler, yaşlanan anne ve babalarına yiyecek taşıyan turnalar, su kuşu olmalarına rağmen biteceği korkusuyla suya dokunamayıp kavrulmayı bekleyen balıkçıllar, kendi kanat vuruşlarıyla tutuşturduğu alevler içerisinde yanan kaknüse ateş korları arasından gülümseyen semenderler, ya bir devlet yazısı ya bir yürek sızısı taşımanın verdiği gurur ve acelecilikle uçuşan posta güvercinleri, yaptıklarını övünerek birbirlerine anlatan mukaddes ebabiller, hüdhüdler, mağara güvercini ve daha niceleri...
Kuşlar Divanı'na girmeye ve gönül kuşlarımızın eskimeyen ötüşlerini dinlemeye hazır mısınız...?