lakin sözün hiçbir işe yaramadığı
anlardan bize dönmüş kardeşlerimiz,
kıblesine keder düşmüş uzak gölgeleri
ve hep kırmızı bir lanete bulanan
akşamcı kadınlarıyla benim doğulu kentlerim,
sokak köpeklerim, şarkılarım
ve levanten kaldırımlara güzel uzanmış meçhullerim,
kalbim, orta yerli bir bahar da bilir bunları
ve gri bir istanbul akşamının içimize oturan
o kuşkusu neyse onu hatırlatan
bu kasaba korkusu bekletir bizi bir şeylere.
beklemek de biraz ölmektir çünkü.