Günümüzün ve yarınımızın, dünyamızın ve ahiretimizin yegane ilacı, Kur'ân-Kerim ve Sünnet-i Rasulullah'tır. Tarih şahittir ki: bizler, daima Yüce Kitabımıza gönülden bağlandık ve Onun emirlerine uyduk. Resulullah Efendimiz'in (s.a.s.) Sünnet-i Şeriflerine ittiba ettik.
Ancak, Kur'ân-Kerim'in mesajlarını ve Peygamberimizin sünnetini doğru anlayıp yaşadığımız müddetçe yüceldik ve Allah bizi aziz eyledi. Bize heybet ve azamet verdi. Küffarı bizden korkutur hale getirdi. Lakin ne zaman ki bu bağlılık ve sadakatimizi hayatımıza yansıtamaz hale geldik ve onları elimizin tersiyle itip, onlardan başka rehberler ve kılavuzlar aramaya başladık, onlardan uzaklaştık işte o zaman bizler zelil ve perişan olduk, gücümüzü kaybettik, zayıfladık. Dolayısıyla şimdi sanki islamiyet öncesi cahiliye bataklığına saplanıp kaldık.