'Boğaz'da bir akşamüstü, salaş bir lokantada balık yerken, hafifte çakır keyif, İstanbul'u seyrediyorum. Kandırılmışlıklarımdan kurtulup umudumun üzerine yürüyorum. Pişmanlıkların olmayacağı bir hayat istiyorum. Mutsuzum, umudum beni ayakta tutarken çaresizliklerimin yükünü kaldırmakta zorlanıyorum. Dolunay bulutların arasına saklanıyor, kaçar gibi, sonra yeniden aydınlatıyor karanlık laciverti, düşünmek yerine sadece bakabilsem diyorum. Dolunaya takılıyor gözlerim yeniden, her yeniden dolan bir zihin gibi, farklılığını düşünüyorum. Oysa geçen aybaşı da aynıydı. Bana bırakılan miras gibi, yeniden doluyor, büyüyor dolunay.'
Tutkulu bir aşık gibi soluksuz kapılmaktır, yazmak. Bir gece kulağınıza fısıldanan hikayelerin beyaz sayfalar ile buluşması. Kutsal Katiller ile başlayan dolunay gecesi, vazgeçmeyenlerin hikayesi olan Kutsal Büyücü ile devam etti. Bitti denilirken yeniden canlandı. Serinin son kitabı Kutsal Melek, soruları yanıtlarken, kaderi başkaları tarafından yazılanların inadıyla savaşan gerçeklerin, son buluşması...