Tarihçi, tarihyazımında tarih bilimine konu olmuş maddi ve manevi materyalleri titizlikle inceleyerek ele alır. Tarihçi ile Savcı arasında araştırdığı konuyu yahut olayı "titizlikle inceleme" açısından büyük bir benzerlik vardır. Nasıl ki, Savcı araştırdığı olayı tüm delilleriyle inceleyerek iddianame hazırlıyorsa, Tarihçi de araştırdığı konuyu delilleri ile inceleyip çalışmasını hazırlamaktadır. Tarihçi, araştırdığı konu ile ilgili önemli detayları bir araya getirerek yeni bir bilginin gün yüzüne çıkmasını sağlar. Kimi zaman belge yahut hatıralarda iz sürerek kimi zaman ise diğer bilimlerden yardım alarak bunu başarır.
Tarihe mal olmuş bir konuyu yahut olayı sadece "siyasi" ve "askeri" açıdan değerlendirmek eksik bir perspektiftir. Tarih bilimi, "Puzzle" oyununa benzemektedir. Parçaları birleştirdikçe fotoğrafın gerçek ve tam görüntüsü ortaya çıkar. Buradan hareketle tarihsel bir olayı farklı bilimler aracılığı ile tüm ayrıntılarına ulaşabiliyoruz. Farklı bilimlerin bir araya gelmesiyle yeni disiplinler oluşmaktadır. Bu bağlamda tarih ve tıp biliminin bir araya gelmesi ile "Askeri Sağlık Hizmetleri / Sağlık Hizmetleri" disiplini ortaya çıkmıştır. Tarihsel bir olayı siyasi, askeri, iktisadi, sosyolojik ve sıhhi -yani sağlık hizmetleri- açısından değerlendirmek daha doğru bir yaklaşımdır.
Konumuz olan Kutü'l-Amare üzerine genellikle "siyasi" ve "askeri" açıdan değerlendirilip yazıldığı görülmektedir. Kutü'l-Amare ile ilgili "siyasi" ve "askeri" açıdan birçok makale, tez, kitap yazılmıştır. Bu çalışmada Kutü'l Amare'ye "Sağlık Hizmetleri" perspektifi üzerine bir inceleme yapılmıştır. Konunun tam anlamıyla anlaşılması için bu çalışmada öncelikle Osmanlı ve İngiliz kuvvetleri arasında yaşanan muharebelere yer verilirken sonrasında Sağlık Hizmetlerine yer verilmiştir.
Bu çalışma iki bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde, gerek yerli kaynaklar -yani Osmanlı subaylarının hatıraları- gerekse de yabancı kaynaklardan -yani İngiliz subaylarının hatıralarından- hareketle karşılaştırmalı bir metod ile incelenmiştir. Bu şekilde; Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasına neden olarak gösterilen 28 Haziran 1914 Saraybosna suikastı, Osmanlı Devleti'nin savaş öncesi genel durumu ve savaşa dâhil oluşu, Irak Cephesinin açılması ve bu coğrafyada Osmanlı ve İngiliz birlikleri arasındaki karşılıklı mücadeleler, İngiliz kuvvetlerinin ricat harekâtı (geri çekilişi) ile gerçekleşen Kutü'l-Amare şehrinin kuşatılması, kuşatma içerisindeki (Aralık 1915-Nisan 1916) bilinmeyenler üzerinde durulmuştur.
Çalışmanın ikinci bölümü, konunun ana bölümünü oluşturmaktadır. Bu bölümde ise İngiliz birliklerinin kuşatma sırasında (Aralık 1915-Nisan 1916) iaşe faaliyetleri, İngiliz subayların hatıralarından hareketle kuşatma öncesi ve kuşatma sırasındaki sağlık hizmetleri ve hastalıklar, kullanılan ilaçlar, hastane ve personelleri üzerinde durulurken hatırat ve raporlarda belirtilen önemli sayısal bilgiler ise tablo ve grafiklere yansıtılmıştır.
Bu çalışmada, yerli kaynaklar -yani Osmanlı subaylarının hatıraları- olarak Ahmet İzzet Paşa, Kurmay Binbaşı Mehmet Emin Bey, Yarbay Mehmet Reşid Bey, Yüzbaşı Mukbil Bey ve İhtiyat zabiti Taşköprülü Mehmet Efendi'nin hatıralarından faydalanırken yabancı kaynaklar -yani İngiliz subaylarının hatıraları olarak da Tümgeneral Townshend, Yüzbaşı Edward W.C. Sandes, Yüzbaşı Edward Opotiki Mousley, Doktor Binbaşı Charles H.Barber, Doktor Teğmen William Collis Spackman ve Teğmen H.C.W. Bishop'un hatıralarından faydalanılmıştır.
Cephenin Türk tarafındaki askeri sağlık hizmetlerinin ise tarafımızca başka bir çalışmada sunulması planlanmıştır.
Bu çalışmanın başta tıp tarihi araştırmacıları olmak üzere konuya ilgi duyan herkese faydalı olması dileğiyle...
Araştırmacı Tarihçi Ferhat TOK
Dr. Öğr. Üyesi Fuat İNCE