Sözlükler "nükte"yi "sözün anlamından çıkartılan ince, düşünülmüş şey" olarak tarif ediyorlar. Nüktede herhalde önce bir espri niteliği olmalı, muhatabında hiç olmazsa bir tebessüm yaratabilmelidir. İkinci olarak nükte, yeri geldiğinde söylenmiş, kültürel bir nitelik de taşıyan, bu yüzden ancak asgari bir kültür düzeyine sahip kişileri güldürebilen, ince bir söz sanatıdır. Bu kitapta elbette alemin bütün nükteleri mevcut değildir. Bunlar sadece benim kütüphanemdeki nüktelerdir; teorik olarak, herkes kendi kitaplığının nüktelerini bir araya toplasa, dünyanın nükte külliyatı yaratılmış olur..
Bu kitaptaki nüktelerin bir kısmı edebi eserlerin içinde geçmektedir. Bir kısmı edipler, şairler, diğer sanatçılar ve devlet adamları arasında vaki olmuş konuşmalardır. Bir bölümü ünlü kişilerin hayatlarından, yada sözlerinden alınmıştır. Bir başka bölümü halk kültürü içinde nesilden nesile geçen esprilerdir. Küçük bir kısmı da fıkralar yani vukuu gerçek olmayan uydurulmuş fantezilerdir ki, kitaptakilerin hangileri gerçek, hangileri fıkra olduğu bir bakışta anlaşılabileceğinden, ayrıca işaret olunmamıştır.