Duygularının içinde göçebe gibi yaşayarak, karanlıktan aydınlığa çıkmaya çalışan, umuda ve özgürlüğe susayan insanın öyküsüdür Kybele'nin Vârisleri. Gelenekçi, tutucu, insan duygularına kapalı bir toplumun enkazı altında kalan yaralı kadınların yaşamını gerçeklik masasına yatıran Fatma Türkdoğan, başarılı kurgu ve sıra dışı anlatımıyla okuru üzerinde durulması gereken düşünce mantığının içine çeker. Buna karşın bu enkazın altında kalmayan yaşamları ironiyle gerçeğe yaklaştırır. Kırsal izlekli bir anlatımla ayrıntıyı görünür kılar. Doğa betimlemeleri öykülerin zenginliğini oluştururken, konuşmalarda yerel ağzın kullanılmasındaki ustalık dikkat çekicidir. Sık sık temiz yüreklerin kapısını çalar. Kişinin gizlemek zorunda kaldığı duygularına dokunur. Kybele'nin Vârisleri kendine direnmekten korkmayanların; düşten öte bir vakitte okunması gereken öyküleridir.