"Onlara, bir kent halkının kendilerine gelen elçilere gösterdiği tavırların örneğini ver. Onlara iki elçi göndermiştik, ikisini de yalanladılar. Bunun üzerine üçüncü biriyle desteklemiştik. "Biz size gönderilen elçileriz" demişlerdi. Kentin en uzak yakasından bir adam koşarak, "Ey halkım" dedi, "elçilere uyun." "Sizden bir ücret istemeyenlere uyun" (36.13-14-20-21)
Evet, ısrarla peş peşe gönderilen elçiler ve ayrıca şehrin bir yakasından tezcanlı bir imanla, elçileri tasdik etmeye davet eden halktan birisini de Rabbimizin önemsemesi ve ayrıca halkına şahit göstermesi çok anlamlı. Benzer insanların günümüzde de atalarından miras kalan dinlerinden ve geleneklerinden inatla vazgeçmediklerine şahit olmaktayız.Çağımızda da gördüğümüz teslimiyetçi ve inatçı toplum anlayışındaki benzer geleneksel tutumlar halen muhafaza ediliyor, dolayısıyla bizler de şu an bu ayetlerin adeta tekrarlarını yaşıyoruz.
Dünyanın neredeyse her yerinde, sayıları az da olsa şehrin bir yakasından gelerek; 'Ey insanlar! Peygamber adına size servis edilen hadis sünnet ve mezheplerin oluşturduğu yapay dinden çıkın, bu şirk dininden hızlıca kurtulun, inancınızı, ibadetinizi, helal ve haramları pratiğe geçirme noktasında Kur'an'la formatlayın' diyen Kur'an Müslümanları, birçok hayatî zorlukları göze alarak Allah'ın hadisine sünnetine, yani Kur'an'a davet etmektedirler.