Özgürlüğe uçacaksan eğer, kanatlarını feda edeceksin önce...
Cemre Erdem'in en büyük hayali, kendi ayaklarının üzerinde dimdik duran güçlü bir kadın olmakken hayatına ansızın giren Kuvars Demirhan, bir anda onun tüm dengelerini sarsar, onun yapayalnız hayatında kolu kanadı olur. Cemre giderek Kuvars'a bağlanırken onsuz yapamaz hâle gelir. Bu his onu gün geçtikçe mutsuz eder, düştükçe düşer, dibin dibini görür ve kendine duyduğu inancı yitirir. Bu sırada, bir zamanlar yaşamını üzerine kurduğu umutlarının peşinden gitmeyi bırakır. Şimdiyse Cemre'nin düştüğü yerden daha güçlü bir şekilde ayağa kalkabilmek için bir seçim yapması gerekir: Ya ona kol kanat geren adamla mutsuz bir şekilde hayatına devam edecektir ya da kanatlarını feda edip özgürleşecektir.
"Bir kere ağladıysan üç kere gülecek, on yedi katlı binan yıkıldıysa on sekiz katlısını yapacak, elli beş kez düştüysen elli altıncı kez kalkacaksın. Bazı savaşlar böyle kazanılır..."