Lale Devri deyince hemen herkesin aklına Osmanlı İmparatorluğu'nun kısa ama bir o kadar da "eğlenceli" barış dönemi gelir. Özellikle Ahmet Refik'in anlatımlarında lale bahçeleri ve Sadabad eğlenceleriyle ünlenen, şaşalı bir dönem olarak tanımlanır. Ancak bu devirde Osmanlı İmparatorluğu, Şah İsmail'den itibaren rekabet halinde olduğu doğudaki komşusu Safevîler ile uzun süre devam edecek olan bir savaşa girişmiştir. Dolayısıyla Lale Devri aynı zamanda uzun süren savaşların ve oldukça sıkıntılı diplomatik bir sürecin yaşandığı dönemdir. Bu savaşlar sırasında Osmanlı ordusu İran'a üç koldan seferler düzenleyerek başarılar kazanmışsa da bunu sürdürememiştir. Öyle ki ele geçirilen yerlerin kaybedilmeye başlanması sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın katlinde ve Sultan 3. Ahmed'in tahttan indirilmesinde önemli bir rol oynayacaktır. 600 yılı aşkın bir süre geniş coğrafyalara, kıtalara egemen olan Osmanlı İmparatorluğu'nun başarılarında askeri gücünün yanı sıra seferleri organize edebilme yeteneği ve tecrübesi ile lojistik ikmali sağlama becerisinin payı yadsınamaz. İşte bu kitap tam da bu konuya odaklanmaktadır. Kitapta İran'a düzenlenen seferler için yapılan hazırlıklar, seferler sırasında cephelere ulaşımın nasıl ve hangi vasıtalarla sağlandığı, sefere katılan askeri birlikler, bu birliklerin iaşesinin karşılanması, seferin taşraya yansımaları ile seferin mali yönü incelenmiştir. Kısaca bir seferin görünmeyen ve pek de bilinmeyen yönü yani arka planı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Serdar Genç, halen Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nde öğretim üyesi. Genç'in Osmanlı seferleri, Osmanlı döneminde Karesi Sancağı ve Osmanlı giyim kuşam kültürü ile ilgili çalışmaları var.