Türk dili alanında yapılan çalışmalarda tarihî dönemlere ait metinlerin neşri geniş yer tutmaktadır. Toplumun
kültüründe, yaşayış biçiminde görülen değişim ve gelişimler hâliyle dile de yansımaktadır. Tarihî metinlerle dilin değişimi ve gelişimiyle beraber toplumların gelişimi de takip edilebilmektedir. Türk dilinin ilk dönem yazılı metinlerinden itibarengünümüze değin pek çok konuda eser kaleme alınmıştır. Dilin zenginliğini ve gelişimini ortaya koyan bu kültür mirasları aynı zamanda ele aldığı konu itibariyle de okuyucusuna ışık tutmaktadır.
İslamiyet öncesi Türk edebiyatında yazılan eserlerle sonrasında ortaya konmuş eserler arasında elbette konu ve
değerler bakımından farklılıklar vardır. Ancak her iki dönemde de hatta daha eski dönemlerde diğer dillerde, insana doğruluğu dürüstlüğü öğütleyen, nasihat verici eserler yazılmıştır. Bu eserler üzerine yapılan çalışmalar Türk dili ve edebiyatına katkı sağlamakla beraber konu bakımından da okuyucusunu düşünmeye ve ibret almaya yöneltmektedir.Dolâb-nâme adıyla yazılmış olan eser de insanların dünya hayatının çekiciliğine kanmamasını öğütleyen manzum bir eserdir. Eser üzerinde çalışma yapılırken Türk dili alanında yapılan çalışmalar örnek alınmakla beraber kimi bölümlerde farklı usuller tercih edilmiştir.
Çalışma esas itibariyle üç bölümden oluşmaktadır. Girişten sonraki ilk bölümde eserin müellifi, yazılış tarihi, dili ve
üslubu gibi başlıklara yer verilmiştir. İlk bölümden sonra çalışmayı hazırlarken izlenen yol, "Yöntem ve Usul" başlığının altında verilmiştir.