Abhaz-Gürcü savaşı esnasında 14 Aralık 1992'de yaşanan Lata Trajedisi tarihe kara bir leke olarak geçti. Tarafların mutabakatıyla çocuk, kadın ve yaşlı sivilleri ateş çemberinden çıkartmakta olan helikopter Lata yerleşim birimi üzerinde yerden havaya atılan bir füze ile vuruldu. Alev alarak yere çakılan helikopterde bulunan seksen beş kişi yanarak can verdi ve tanınamaz hale geldi. Sadece, koruma içgüdüsüyle yavrularını kucaklamış durumdaki kadınlar şeklen teşhis edilebildi. Daha önce yakınlarını kaybettikleri için siyah giysileriyle helikoptere binen bu yaslı insanların kömür olmuş vücutları da elbiseleri kadar kara oldu ve artık tanınmaları mümkün değildi. Birbirinden ayrılamayan bu seksen beş talihsiz insan, hep birlikte, kucak kucağa Gudauta'daki kardeşlik mezarlığına defnedildiler. Üzerlerine yanmış küçük çocuk şeklinde bir anıt da dikildi.
"LATA" işte bu insanların can yakıcı hikâyesini anlatıyor.
İbret alınsın, bir daha savaşlar olmasın, insanlık suçları işlenmesin, çocuklar anasız babasız kalmasın diye...