Cumhuriyet Türkiyesi siyasal ve toplumsal yaşamında kamuoyunun gündeminde on yıllardır bir tartışma ve atılan çığlıklara tanık olunuyor. Yaşanan faili meçhuller, toplu kıyımlar, işkenceli sorgular, kanlı ve kirli provokasyonların ardından devletin ve anayasal kurumların dışında bir güç ve çıkar odağından hep söz ediliyor. Buna kimi zaman "kontr-gerilla", "gladıo", "derin devlet", "lejyonist yapılanma", "paralel devlet yapılanması", kimi zaman da 15 Temmuz askeri darbe ve işgal kalkışması sonrası "Fetö" isimlendirmesi ve yakıştırması yapılıyor. 15 Temmuz sonrası artık bu karanlık, kirli ve kanlı örgütlenme devlet ve toplum yaşamımızda giz olmaktan çıktı ve yurtdışı yurtiçi ilişkileri ve eylemleriyle büyük ölçüde deşifre oldu.
Cumhuriyet Devleti ve toplumu, 15 Temmuz kalkışmasının bastırılmasından bugüne bu lejyonist örgütlenmelerle hesaplaşıyor ve bir anlamda verilen çok yönlü kararlı mücadele ile bağırsaklarını temizlemeye çalışıyor. Gazeteci-Yazar Engin Arıcan, dokuzuncu kitabı "Lejyon / Kalemin İsyanı" ile bu hesaplaşma ve mücadeleyi genelden yerele taşıyor. Usta kalemiyle yaşananları somutluyor.
Buna ihtiyaç var mı!? Evet, var..! Ülkenin tüm büyükşehirlerine, ilçe ve kırsal kesimine kadar taşınmış bu lejyonist örgütlenmenin kolluk güçleri, yargı, kiralık kalemler eliyle mağdur kıldığı binlerce yurttaş var. Arıcan, mağduriyetlerin beslediği bu çığlığın Balıkesir Büyükşehir, Güney Marmara ve Bandırma nezdinde kitabıyla kamuoyuna taşıyarak, yükselen çığlıklara kalemiyle ortak oluyor…