İbn Atâullah el-İskenderî, hitabet yeteneği yanında ilmi ile insanları derinden etkileyen bir tasavvuf büyüğüdür…
Onun eserlerinde tasavvufun en zor konuları aydınlığa kavuşur. Riya ve şöhretten uzak ibadet ve taat, tevekkül, teslimiyet, recâ ve ümit kavramları onun tasavvufî düşüncesinin temelini oluşturur. Sözleri aşk ve cezbenin coşkunluğuna fazla bel bağlamadan tefekkürün incelikleriyle yoğrulmuştur…
İbn Atâullah'a göre amel ve ibadetler birtakım şekil ve görüntülerden ibarettir. İbadet eden kişinin asıl kalbinde bulunması gereken, ihlâs sırrıdır. Allah'a her an muhtaç olma hali üzerinde ısrarla duran İbn Atâullah, ince hislerle donanmış Allah korkusunun ve bundan doğan ilmin hayrına odaklanır.
Şöhretli eseri Hikemü'l-Atâiyye'nin gölgesinde, gözlerden ırak kalmış bu tasavvuf klasiği, Şâzeliyye tarikatının öğretisine dair en eski eser olması bakımından da ilgiye değerdir.
Ataullah İskenderi'nin konuştuğu her yerde her şey adeta yeniden başlar. Söz uyanır. Akıl yola koyulur. Hikmet dile gelir. Güzel olanın ışığı yükselir.