20. Yüzyılın En Önemli Yazarlarından Biri Olan Arno Schmidt, "nevi şahsına münhasır" yazarların başında gelir. Bireyci, hatta tekbenci denebilecek ölçüde karamsar bir dünya görüşüne sahip olan Schmidt'in parçalı, tumturaklı, gündelik konuşma dilini dönüştüren, sözcükleri atomlarına ayıran, şeytani bir mizah duygusuna sahip metinleri okuru şaşkınlığa uğratır. Joyce çevirmeni de olan yazar, kendine özgü sözdizimi, noktalama işaretleri, fonetik imla, kelime oyunları, tuhaf tipografiler ve mizanpajlar da kullanıldığı metinleriyle, en yüksek düzeyde görsel, şaşırtıcı ve deneysel bir yapıt ortaya koymuştur.
"1945 sonrasının yaralı Almanya'sından duyulan en ayrıksı seslerin başında gelir onunkisi: Yakın ve uzak geçmişe yönelmiş acılı bir öfkeyi, geleceğe şimdiki zaman üzerinden düşürdüğü simsiyah bir ışıkla bütünlemiştir. Kendisine bir pansuman payı ayırır: İroniyi işe koşarak hafifler, orada da ipin ucunu kaçırdığına tanık olunur. (…) Olağanüstü bir hızla kurgular 'sahne'leri birbirine; dili vokal bir araç gibi işler, sözün bozuşturulma olanaklarına geniş yer açar, çıngıraklıyılan üslûbuyla sık sık sokup geri çekilir. Her seferinde, kalabalık bir bulvarın uğultusundan güçbelâ kurtulmuşum duygusuyla bitirdim Arno Schmidt'in metinlerini."