Hayvansal ürünleri oluşturan amino asit, yağ, vitamin ve minerallerden oluşan besin maddelerinin miktar ve oranı bitkisel besin maddeleri ile karşılaştırılamayacak kadar yarayışlıdır. Bunlar, bitkisel ürünlerdekinin aksine herhangi bir kimyasal bağ ile sindirimi zor veya imkansız formda bulunmaz. Aksine hazır olan bir dokudan alınan bu besin maddeleri kolayca sindirilir, insan organizması ihtiyacına göre kolayca yeniden sentezlenir ve ihtiyaç duyulan dokulara kolayca dönüştürülür. Bu yüzden hayvansal ürünlerin biyolojik değeri yüksektir.
Hayvansal ürünler içinde en değerlilerinden biri olan et; vücutta sentezlenemeyen ve dışarıdan alınması mecbur olan maddeleri içerdiği için biyolojik kıymetinin yanı sıra, eklendiği yemeğin değerini artıran, lezzetli ve iştah açıcı özelliklerinden dolayı insanlığın büyük çoğunluğu tarafından sevilerek tüketilir.
İlkel insanlar, bu değerli besin maddesini elde edebilmek için düşünmüş, stratejiler oluşturmuş, birlikte hareket etmiş ve dilini geliştirmiştir. Dolayısıyla; homo erectus'un gelişimine en çok katkıda bulunan gıdanın et olduğu bilim insanları tarafından öne sürülmektedir.