Son iki yüz yıllık tarihinde bölgede menfaati olan aktörlerin hegemonya savaşlarıyla büyük iç çatışmalar yaşayan Lübnan, bugün bölünmüş toplumların huzur ve istikrar aradığı bir arenaya dönüşmüştür. Asırlarca iç dengelerini koruyan Lübnan, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Ortadoğu'da kimlik bunalımı yaşayan ülkelerden biri olmuştur. Arap Baharı dalgasının yarattığı domino etkisinden uzak kalmayı başarmıştır ancak siyasi istikrarsızlık ve toplumsal talepler ile başlayan protestolar nedeniyle derin bir krizin içine sürüklenmiştir. Tanımlanması sorunlu etnik ve dinî çeşitliliğiyle Ortadoğu'daki diğer ülkelerden farklı olan Lübnan'da uzun süredir devam eden siyasi istikrarsızlık her alanda hissedilmektedir. Lübnan'la bütünleşmiş olan mezhepçi siyasi sistem ülkenin yalnızca politik yapıtaşlarını değil, tarihinden kültürüne, dinî aktivitelerinden sosyal hayatına kadar tüm dengelerini belirleyen temel bir özne niteliğindedir.
Lübnan bunların ötesinde coğrafyası ve kültürel zenginliği ile farklı bir güzelliğe sahip olan ülkelerden biridir. Bu bağlamda Lübnan'ın daha iyi tanınması ve anlatılması gerekmektedir. Elinizdeki bu çalışma, Lübnan'ı meydana getiren farklı faktörleri ele alarak kapsamlı bir bakış açısı sunmaktadır. Yetkin kalemlerin ürünü olan kitap, Lübnan'ı Osmanlı asırlarından günümüze "Kimlik, Toplum ve Siyaset" üçgeninde incelerken okuyucusunu da Akdeniz'in bu gizemli ve etkili coğrafyasında dolaştırmaktadır.
Prof. Dr. Zekeriya Kurşun