Şairleri birbiriyle karşılaştırmak, ya da "en büyük" demek, anlamsız aslında, ama yine de bundan vazgeçemeyiz. En sevdiğim (diyeyim) şairlerden Dezső Kosztolányi, bir mektubunda "Arany'ı her gün okurum ve ezbere biliyorum", bir başkasında "Shakespeare ve Arany, Edgar Poe'dan ve Baudelair'den her zaman daha büyük kalır" diye yazıyor. Bu türden alıntıları çoğaltabilirim, biri mesela "Bütün dünya bir yana, Arany bir yana" diyor. İşte bu Macar ozan János Arany biz Macarların gizli servetidir – bir de Macarca "arany" "altın" demek. Gerisini siz düşünün.
Dünya ne yazık onu pek tanımaz, tanıyamaz, çünkü şiirleri çeviriye hiç gelmiyor. "En büyük Macar şair" ya da "En Macar Macar şair" deriz ona. En zengin kelime dağarcığını kullanıp dilimizin şiirsel/müziksel olanaklarından en çok faydalanan odur. 1817'de doğup 1882'de hayata gözlerini yummuş. O, ünlü ozanımız Sándor Petőfi'nin can dostuydu. Eserleri içinde Hun-Macar kardeşliğine ait efsanemizi işleyen güzelim bir destanı ve Ömer Seyfettin'in bir öyküsüne konu olan Drégely Kalesi kuşatmasını anlatan baladı da olmak üzere, birbirinden güzel epik ve lirik şiirler var. Bunları başka dillere aktarmaya kalkan çevirmenler yok gibi.
Gönül, bu servetimizi paylaştırmak ister, bunun için − belki haddimizi bilmeyerek − János Arany'ın 200. Doğum Yılında bu mütevazı seçkiyle ozanımızı Türk okurlarına az da olsa tanıtmaya çalıştık.
Edit Tasnádi