Paris'in çıplak, rutubetli, ıssız sokaklarında şehvetin, dehşetin, arzulu ve meraklı bir bedenin izini nefes nefese sürebilmek; herkes kendi Tanrı'sının peşindeyken Madam Edwarda'yı bulabilmek...
Zifiri karanlık Edwarda'nın siyah kadifeden pelerinini yutarken, Georges Bataille kâh sendeleyerek kâh tökezleyerek dikenli tellerle çevrili sınırlarda yaraları kanatıyor.