Cumhuriyet devri İslamcılığının en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen Necip Fazıl, yalnızca düşünce ve sanatıyla değil, aynı zamanda pek çok siyasi tartışmaya zemin hazırlamasından dolayı hala günceldir. Necip Fazıl, Büyük Doğu dergisi ile özdeşleşti ve Büyük Doğu düşüncesi ile ünlendi, çeşitli sıfatlarla övüldü ve yaftalandı ama aslında gerçek boyutlarıyla henüz kritiğe tabi tutulmuş değil.
Kendisiyle hayli hatırası bulunan birisi sıfatıyla Metin Önal Mengüşoğlu, bu zihin açıcı çalışmasında Büyük Doğu idealinin kurucusu, öncüsü, üstadı olan Necip Fazıl'la tanışmasından başlayarak onun şiirine, düşünce dünyasına, öfkesine, siyasi mücadelesine ve Müslümanlık anlayışına odaklanıyor. Çile, İdeolocya Örgüsü, O ve Ben, Bir Adam Yaratmak, Batı Tefekkürü ve İslâm Tasavvufu gibi ünlü, ama aslında okundukça keşfedilen yapıtlarını yorumluyor. Yeni bakışlar, anlayış akrabalıkları ve uzaklıkları üzerinden Üstadı nasıl anlayabileceğimizi gösteriyor. Düşüncenin, edebiyatın ve elbette kavganın ne olduğunu ve ne olmadığını bu metinlerden yola çıkarak kendi üslubuyla sorgularken eğri tutulan adalet terazisini de sorgulatıyor.
"Necip Fazıl, sonuçta hepimiz gibi bir insandır. Elbette arkasında hayırla yâd edeceğimiz birçok güzellik bırakarak aramızdan ayrılmıştır. Ancak o bir önder, o bir üstat idi. Yığınla eseri ile de hala aramızda yaşamaktadır. Ve adeta bizimle konuşmayı sürdürmektedir. Eserleri üzerinden onu okumaya, anlamaya bir bakıma mecburuz. Çünkü o da bizim geçmişimizdir. Üstelik alelade, sıradan bir tip değil adeta bir rol modeldir."