Kadın Selim'in sözleri karşısında, kendini kamçılanan at gibi hissetmiş, daha da hırçın hale gelmişti. Elleriyle tekrar kavradı adamın ellerini. Acayip bir güç oluşmuştu, Selim'in mücadelesine karşı koyuyor, ısrar ediyordu hareketleriyle. Adam karşılık vermeden acılar içinde tepkisini sürdürmeye çalışıyordu. Kendini tecavüze uğruyormuş gibi hissetti bir an. Anlatsa kimse inanmazdı.
Melis, iyice azgın bir kadın hüviyetine bürünmüştü. Burnundan sık nefes alıp veriyordu. Selim düşüncelerinden sıyrılıp içindeki arzuyu dinlemeye başlamıştı. Kontrolünü dengede tutamıyor, beyni acı çekiyordu. Ne güzel sevişilirdi şu an… Bu arzu, bu ihtiras belki bir ömür bir daha kapısını çalmayacaktı. Olmalıydı, kadına uymalıydı artık.
Selim bir an dudaklarını ve bedenini hissetmediğini fark etti. Uyuşmuş muydu yoksa artık vücudu pes mi etmişti?