Mucizeleri ya da birdenbire hayatımızı değiştirecek anları beklemenin bir ömür sürebileceği gerçek. Bu bekleyişin insanı bazen umutsuzluğa bazen de telaşa sürükleyebileceği de elbette. Peki, mucize bir yerlerden mi gelmeli mutlaka? Beklemenin yol almaktan daha doğru olduğunu nereden öğrendik? Açılıp kapandıkça gıcırdayan bir kapı menteşesini yağlamak yerine evin yıkılmasını beklemek ne kadar doğru?
Maksatlı Tesadüfler, konuşan kedilerin, 1'lerin ve 0'ların, Başka bir dünyanın, Her Şey'lerin ve Hiçbir Şey'lerin ama en önemlisi gerçek mucizenin, yani fedakârlığın anlatıldığı bir roman.
"Yavaş, takıntılı ve sayısız adımın ardından kalp atışlarım hızlanmaya başladı. Duyularım, uzandığı her yönden eli boş döndüğü için bilinmeyenin kaçınılmaz endişesi kalbime ulaşmıştı. Boğuk davul sesi, parmak uçlarımdan kulaklarımın kıkırdağına kadar her yerimde gümlüyordu. Kanım adeta derimi deşip geçmek ve karanlığa dokunmak istiyordu. Aklımın tutunabileceği tek şey adımlarımı boşa çıkarmayan sessiz zemindi."