Bu topraklar, artık ne isimlerini ne de varlıklarını bildiğimiz daha anlatılmayı bekleyen Koçanis köyü gibi nice köyün sessiz ağıtları ile dolu. Yaklaşık 6 yüzyıl Nasturîlerin metropolitlik makamı olan Koçanis köyünü, 1915 felaketi vurduğunda, gözyaşları ile terk edilen evlerin yeni sahipleri Kürtler olmuştu. 1993 yılında ise Koçanis köyü yakılırken, bu defa yeni sahiplerinin de gözyaşları ile gidişine tanık oldu.
Başkalarının bahtsızlığı üzerine kurulan hiçbir medeniyet sakinlerine mutluluk getirmedi. Zorunlu göç ise tarihimizin hep yüzleşmekten ölesiye korktuğumuz kara bir lekesi olarak kaldı. Malan Barkirin'in tanık anlatımları burada sona eriyor. Ama Ortadoğu'nun hikâyesi Irak ve Suriye'den kaçıp ülkemize sığınan yüz binlerce yeni 'zorunlu göçmen'i, henüz hakkıyla yüzleşilemeyen tarihi, haklarına kavuşamayan ve helalleşilmeyen mazlumları ile yine ve yeniden yazılmakta…