Malcolm, uzaklardaki karanlık bir kuyudan, zorlu, tehlikeli bir tırmanışla zemine, oradan da mümkün olan en yüksek noktaya erişmeyi başaran, hem kendi hayatını hem de öncülük ettiği mazlum insanların hayatını anlamlandıran, yaşadığı hayatı kendinden sonrakilere armağan edip güzel bir ölümle daha güzel bir hayata doğan garipti. Harlem caddelerinde siyah derili insanları zehirlerken göz yumulmuştu yaşamasına. Irkçı bir dine girip beyaz adama renginden dolayı ateş püskürürken, dinamitin üzerine ateşle giderken de öldürülmedi. Öldürülmesi için hakikatin ta kendisini söylemesi gerekiyordu... Onun adımları şimdi New York caddelerini sarsmıyor, esnetmiyor belki; salonlar da özlüyor onu şüphesiz... Hayatındaki yükselişi ölümden sonra da devam ediyor.