Şair ve tarihçi Sait Paşa'nın oğlu olan Süleyman Nazif, özel eğitim görerek yetişti. Arapça ve Farsça'nın yanı sıra Fransızca öğrendi. Osmanlı ve cumhuriyetin önemli Kürt aydınlarındandır. Çeşitli memurluklarda çalıştıktan sonra "Vilayet" gazetesinde başyazarlık yaptı. 2. Abdülhamit'in gazabına uğrayan yazarlardan biri olan Süleyman Nazif, 1897 yılında Paris'e kaçarak sekiz ay boyunca orada yaşadı. Yurda döndükten sonra padişahın emriyle vilayet mektupçusu olarak Bursa'ya sürgüne gönderildi. 1898 yılından gittiği sürgünden ancak 10 yıl sonra, 2. Meşrutiyet'in ilan edilmesiyle birlikte kurtulabildi. 1914'e kadar Basra, Musul, Kastamonu, Trabzon ve Bağdat valiliklerinde çalıştı, görevinden ayrıldıktan sonra İstanbul'a gelerek yazarlığa devam etti.
İstanbul'un Müttefiklerce işgal edilmesine karşılık yazdığı; 1918'de Hadisat adlı dergide yayınlanan 'Kara Bir Gün' çeşitli kesimlerin tepkisine neden oldu ve Malta'ya sürgüne gönderildi. İstanbul'a döndüğünde Resmi Gazete'de çalışmaya başladı.
Tanzimat edebiyatının, özellikle de Namık Kemal'in etkisinde kalarak şiirler yazan Süleyman Nazif, ilk dönem şiirlerinde toplumsal içerikli ve özgürlükçü bir düşünceyi savundu. Bu düşüncesiyle birlikte Osmanlı Yenilikçileri arasında önemli bir yere sahip olan 'Servet-i Fünun'culara katıldı. Yapıtlarında süslü bir dil kullanarak Osmanlıcanın ve aruz kalıplarının şiir sanatını zenginleştirdiğini savunan Süleyman Nazif, Namık Kemal, Mehmet Akif ve Fuzuli gibi inceleme kitapları da yazmış; yergi, nükte ve fıkraları derleyerek kitaplaştırmıştır.