Başkasının bakımına ve yardımına muhtaç olmak arzulanan bir durum değildir. Ancak özür, kronik hastalık ve yaşlılık gibi nedenlerle sağlıklı herbirey bakıma muhtaç olma riski taşımaktadır. Önemli olan bakım hizmetini, bireyin yaşadığı sosyal çevrede ve insan onuruna yakışır bir şekilde yerine getirilebilmektir. Toplum temelli bakım ve rehabilitasyon hizmeti olarak nitelendirilen evde bakım hizmeti, Türk toplumunun kültür yapısına ve manevi geleneklerine uygun bir modeldir. Yorucu ve uzun süreli biriş olan bakım hizmeti doğası gereği fizyolojik, psikolojik, sosyal ve ekonomik sorunlara yol açmakta; tükenmişlik sendromu yaşanmasına neden olmaktadır. Kitapta yaşam öykülerine yer verilen aile bireyi bakıcılar tüm bu ağır sorumlulukların üstesinde nasıl geldiklerini ve evde bakım hizmeti sunarken manevi değerlerden nasıl destek aldıklarını kendilerine özgü bakış açısıyla dile getirmişlerdir. Kitabın birinci bölümünde bilimsel açıdan bütün boyutlarıyla evde bakım hizmetleri anlatılmakta, ikinci bölümde ise bakım hizmeti sunan bireylerin bakış açısıyla sorunlar ve çözüm önerileri ele alınmaktadır. Saha araştırmasının yer aldığı ikinci bölümde ağır düzeyde engelliye bakım hizmeti sunan 30 aile bireyi bakıcı ile gerçekleştirilen derinlemesine görüşmeler konu başlıkları altında bakıcıların kendi anlatımlarıyla okuyuculara sunulmuştur.İnsanın iç dünyasında keşif yolculuğu yapmanın zorlukları bilinerek, bakım hizmeti sunumunda manevi değerlerin başa çıkmadaki etkisi anlaşılmaya ve yorumlanmaya çalışılmıştır.