İmkânsızlıklara karşı kazanılan olağanüstü bir zafer öyküsü
1940 yılında dünya, her yeri kasıp kavuran bir savaşın içindedir. O yılın haziran ayında Hitler'in ordusu, Büyük Britanya'nın Alman kuvvetleri tarafından işgal edilen tek toprak parçası olan Manş Adaları'nı ele geçirir. Dönemin Büyük Britanya başbakanı Churchill tarafından kaderine terk edilen, Müttefikler tarafından unutulan ve her türlü yardımdan mahrum bırakılan Manş Adaları'nın durumu giderek daha da umutsuz hale bürünmektedir.
Hedy Bercu, Avusturya'nın iki yıl önceki ilhakı sırasında Viyana'dan Jersey Adası'na kaçan genç bir Yahudi kızdır; ancak kendini bir kez daha Naziler tarafından tuzağa düşürülmüş halde bulur, üstelik bu sefer kaçabileceği bir yer yoktur. Tek umudu, arkadaşlarının, ada halkının ve sempatik bir Alman subayının yardımıyla gözlerden uzakta kalıp çevirmenlik yaparak kendini Almanlar için değerli kılmaktır. Ancak savaş şiddetlendikçe erzak miktarı da azalır ve komşular
birbirlerinden giderek daha fazla şüphelenmeye başlar. Hedy'nin hayatı her geçen gün daha da tehlikeye girmektedir. Onu toplama kamplarına sürülmekten kurtarmak için kesin ve cesur bir hareket gerekecektir.
İmkânsız koşullar altındaki cesaret ve sevginin etkileyici bir hikâyesi olan Hedy'nin olağanüstü hayatı, adaletsizliğin karşısında duran sessiz kahramanların çoğu zaman sıradan insanlar olduğunu hatırlatıyor.
"Yazar Jenny Lecoat, tarihî gerçeklerle kurgusal anlatıyı ustalıkla birleştiriyor ve çok boyutlu karakterlerle zengin bir kadro sunuyor. Okuyucular sayfalar arasında sürüklenecek."
-Publishers Weekly
"Tarihî roman türüne önemli bir katkı."
-New York Journal of Books
"Baskıya rağmen ayakta kalan, hatta zafer kazanan aşkın canlı bir hikâyesi."
-Sunday Times