Vaktiyle gazetelerde tefrika edilen ve kitaplaştıktan sonra dönemin en çok ilgi gören kitaplarından Mapusane Çeşmesi, bir taraftan mahpusluğun ne olduğunu, orada hayatın nasıl geçtiğini anlatırken diğer taraftan 50'li yıllar Türkiye'sinin panoramasını ortaya koyuyor.Turgut Çeviker'in titiz çalışmasıyla yıllar sonra yeniden okuruyla buluşan Mapusane Çeşmesi, aslında Adnan Veli'nin edebiyatımızda "olması gereken" yerini de gözler önüne seriyor.
"Mapusane, bir karanlık kuyu... Bu kuyunun içine bir kere yuvarlanan, kolay kolay karanlıklardan kurtulamıyor. Orada bildiğinden, sandığından değişik bir dünya buluyor."