Marcel Proust'un yapıtlarında saklı anlatı desenleri, arzu, nesne, alışkanlık, unutkanlık, zaman, hatıra, izlenim, kusur gibi sözcüklerden oluşur. Metinlerin içerik ve biçiminden daha eski böyle desenleri birleştirdiğimizde bir yazarın mizacına ve onun yapıtına dair bazı ayırt edici kıvrımlara ulaşırız. Yazarın kendisini tekrar ederken farkını da dile getirdiği desenlerin etrafına anlatı dünyasının parçası olaylar, eylemler, fiiller ve failler yerleşirler. Tüm yapıtını kararlı biçimde kat eden bu çizgiler sayesinde, yazar, anlatıcı ve anlatı kahramanları yanında anlatının da kişiliğini, huylarını ayırt edebiliriz. Böylece yazarın kendine özgü yollardan tasvir ettiği manzaradaki derinlikler ve yükseklikler ortaya çıkar.
Özgür Taburoğlu, Marcel Proust'u okurken yazarın yaşamöyküsüyle fazla ilgilenmeden, metinlerindeki temel izlekleri aralamayı deniyor. Eserlerindeki olay örgülerine çok odaklanmadan, yazılarda saklı yer ve zaman şekillerini belirlemeye çalışıyor. Yaşamı yazısından ayrı olmayan bir yazarın resmini çiziyor.