İsbat-ı vâcib, din ve felsefenin temel meselelerindendir. İslam düşünce tarihi çerçevesinde klasik literatür, Allah'ın varlığından çok birliğine ve sıfatlarına odaklanmış bir muhtevaya sahipti. Modernleşme dönemi ile birlikte isbat-ı vâcib meselesi farklı bir safhaya evrilmiş; Batıda meydana gelen değişim ve dönüşüm esasen tanrı telakkisi ve ilahî olanın tabiatı ile ilgili olduğundan, bütün tartışmalar doğrudan veya dolaylı olarak bu alana intikal etmiştir. Üç hâl kanunu, dinin lüzumu, tekamül nazariyesi, materyalizm, spritualizm, ahlâk vb. mevzular isbat-ı vâcible irtibatlı şekilde ele alınmıştır. Bu dönemin ürünlerinden biri olan elinizdeki kitap, ıslahat sonrası medreselerde iddialı bir fikir adamı olarak yetişmiş olan Ahmed Rasim Zühdü'nün 1925 yılında tamamladığı mezuniyet risalesi/ihtisas tezidir. Yazar, klasik varlık ve bilgi anlayışlarının sarsıldığı bu dönemde isbat-ı vâcib meselesine yeni bir usulle yaklaşmayı denemektedir.