Sessiz kalma suretiyle hak kaybı ilkesi, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile pozitif düzenlemeye kavuşturulmuş ancak ilkenin uygulanmasının ortaya çıkardığı sonuçlar üzerinde durulmamıştır. İşte bu çalışmanın konusu, marka hukukunda özel bir yeri olan sessiz kalma suretiyle hak kaybı ilkesi ve bilhassa ilkenin hüküm ve sonuçlarıdır. Bu bağlamda, öncelikle ilkenin genel esasları ortaya konulmuş, karşılaştırmalı hukuk tahtında incelemeye girişilmiş ve nihayet ilkenin teorik arka planına ışık tutulmuştur. İkinci bölümde ise, ilkenin uygulanma koşulları öğretideki görüşler ve yargı kararları eşliğinde analiz edilmiş ve iyice somutlaştırılmıştır. Son bölümde ise, önceki bölümlerde temelleri atılan teorik plan üzerinde ilkenin uygulama alanı, savunma aracı olarak niteliği ve sonuçları tahkik edilmiş ve düzenlemeye konu edilmesi inancında olduğumuz hususlar ekseninde önerilerimiz zikredilmiştir.