Eski asker ve çocukluk arkadaşı olan Dan ve Richard, savaşın ardından aynı şehirde sivil yaşamlarına dönme mücadelesi verirler. Savaşın yorgunluğunu hâlâ üzerlerinde taşısalar da kendilerine normal bir yaşam kurmaya çalışırken farklı yollar seçerler: Dan dikkat çekmemek ve uyum sağlamak için çabalar. İçgüdülerine karşı koyamayan Richard ise kavgacı, yasaları hiçe sayan bir tutum edinir. Richard'ın eşi Nath ve kızı Mona'dan mürekkep ama kendi yokluğunda dağılan ailesine bir de eşinin kız kardeşi Marlène eklenir.
"Kaybedecek ne kadar çok şeyimiz varsa o kadar güçlü oluruz..."
Önüne gelenle yatmasıyla ve gittiği her yere beraberinde uğursuzluk götürmesiyle nam salan baldızı Marlène'in gelişi, Richard'ın hem dostu Dan hem karısı Nath hem de kızı Mona'yla ilişkilerini güçlendirip iyileştirecek midir, yoksa bu dörtlünün huzurunu mu kaçıracaktır?
"Dan onu hem bu yüzden hem de bu ters karakteri, hoşgörüsüzlüğü için seviyordu ama bu sefer işler fazla kızışmıştı. Bu atışın gelişini kimse görmemişti. Bomba etkisiyle tüm lobutları deviren bir atıştı. Her şey paramparça olmuştu."
Philippe Dijan'ın psikolojik gerilim romanı Marlène, okurları sivil yaşamlarına alışmaya çalışan iki askerin testten geçen dostluklarına ortak ederken evlilik, arkadaşlık, kız kardeşlik, ebeveynlik üzerine düşündürtüyor.