Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde çetin bir kurtuluş savaşı veren Türkiye Cumhuriyeti savaş sonrası eğitim, sanayi ve tarımsal kalkınma atağı başlatır. On yılda yapılan önemli işler dünyanın ilgisini çeker. Başta ABD olmak üzere emperyalist ülkelerce kapalı kapılar ardına toplantılar yapılır. Türkiye'nin kalkınma hamlesini durdurmak için çareler aranır. Nihayet etkili olması kaçınılmaz olan bir çare bulunur. Eğitim atağını engellemek için Köy Enstitülerinin kapatılması planlanır. Bunun çok kolay olamayacağı farkedilir. Bu sorunu ancak islam dinini kullanarak çözerler. Aslında bir ekonomi doktrini olan komünizmi din düşmanı ya da dinsizlik olarak algılanmasını sağladılar. Amaca ulaşmanın bundan etkili bir yöntemi olamazdı. İlk hedef eğitim olmalıydı. Köy Enstitülerinin kapatılması için bu okulların komünist yuvası olduğu algısı pompalandı. Din düşmanlığı ile komünizmin eşit olduğuna inandırılan müslüman Türk halkı, giderek etkisini artıracak olan bağımlılık ilmiğini kendi boynuna geçirmiş oldu.