"Kocama ihanet ettim -genç, nazik, yakışıklı, sadık, soylu, değerli kocama- Henrik'le aldattım onu, onun ortağı, benim de kuzenim olan Henrik'le. Henrik'i çocukluğumdan beri tanıyorum, Otto'yla beni bir araya getiren oydu. Şimdi Otto Grefsen'de veremden yatıyor, sevgilim de onun masraflarını ödüyor, bize bakıyor. Otto'nunsa dünyadan haberi yok. Onu her ziyaret edişimde Henrik'in ne kadar harika bir arkadaş olduğundan, ne kadar iyi bir karısı olduğundan bahsediyor hep. En fenası da ona kakaladığımız çocuğu candan seviyor. En çok sorduğu o."
1928'de Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen Sigrid Undset'in ilk kitabı olan Marta Oulie – Bir İhanetin Romanı ilk defa Türkçeye çevriliyor.
Yirmili yaşlarındaki Marta'nın yaşamındaki üç evreyi işliyor bu kitap; genç kızlık, evlilik ve evlilik sonrası… Bu üç evrede de Marta'nın yaşadığı gelgitler çok yönlü şekilde ele alınıyor, heyecanla pişmanlık her daim iç içe.
Marta Oulie – Bir İhanetin Romanı 1907'de yazılmış olsa da zamanını ve çağını aşarak, günümüz ilişkilerine dahi önemli sorular yöneltmekten çekinmiyor.
Aşk her yerdedir.
İhanet de öyle.