Michel Henry, 20. yüzyılın ikinci yarısının en önemli düşünürlerinden biridir. Onun felsefi projesi radikal bir yaşam fenomenolojisi olarak tanımlanabilir. bu proje kapsamında Marx üstüne yazdığı anıtsal yapıtı alışılmış yorumlardan tamamen ayrılmaktadır. M. Henry'ye göre Marx'ın yapıtında Althusser'in söylediğinin aksine "epistemolojik bir kopuş" yoktur. Marx'ın düşüncesinin odağı öznelliğin özü olarak "praksis" kavramıdır; bu kavram, Marx'ın ilk çalışmalarından "Kapital"e kadar, onun bütün yapıtlarının merkezindedir.