İçinde yaşadığımız uygarlığa özgü güç ilişkileri ve bu ilişkilerle birlikte inşa edilen toplumsal kurumlar, 'Büyük İnsanlığı' hiç yaşamamış gibi yok hükmünde "yaşayan ölü"lere dönüştürürken, yalnızca bazı istisnalar buna direnebilmektedir. Ömer, işte o istisnalardan birisidir. Birçok yara alsa da hiçbir güç Ömer'in merakını, eleştirel tavrını, umudunu, ışığını, içindeki insanı öldürememiş, onu "zombi"ye dönüştürememiştir.
Bu şiirler, ışığı sönmeyen ölmez bir ruhtan taşan damlacıklardır yalnızca…Ömer, mısralarında; insanlığın temel meseleleri ve bunların gündelik yaşamdaki yansımalarının yanı sıra insana dair en mahrem duyguların dehlizinde gezinmektedir. Mutlak kabul ettiğimiz bir sürü şeyi kendine özgü üslubuyla ters yüz etmektedir.
Barış Alpaslan
Gümeli'nin şiiri dosdoğru bir şiirdir. Hakikatin arandığını hissedersiniz okurken. Hakikat genelde acıdır. Gümeli'nin yaşadıkları ve yazdıkları da öyle. Ancak bilir ki Gümeli; hakikate kızılamaz. Yaşanacak sevda da hasret de yoksulluk da bulunamayan aşk da ve yeri gelince zulüm de ölüm de...Bunların dışında inatçı bir umut gözlemlenir şiirlerinde. Gümeli'nin şiiri imge enflasyonuna boğmaz insanı. İmgeden korkmaz ama, kaçınmaz da. Küfreder gibi yazmayı sever Gümeli; sisteme de dine de köylü olmasına rağmen köylülüğe de…
"Şiir; kısa, estetik bir felsefedir." Yaşamdaki zorluklarda tutanaktır şiir. Sarhoş olmanın bir yoludur. Yoksul dostum, parasız da sarhoş olunabileceğinin bir yolunu bulmuştur. Masa'sında. Yolu yolumuzdur. Emeği, kavgamızda güzel kokan bir kızıl karanfildir. Siz de koklayın bu karanfili diye yazılmış bu kitaptaki tüm şiirler. Sizin de güzel kokmanız için var. Koklayın… Anadolu'nun yeni şairinin derinliğine dalacak, siz de sarhoş olacaksınız.
Özgür Başkaya
Edebiyat dünyası Ömer'e bir yer açıyor. Onun çılgın anlatımına, buluş gücüne hayran olacaksınız. Okuyun, Ömer Gümeli'yi seveceksiniz.
Hasan Çeşme