Fikrî Çelebi, on altıncı yüzyılda yaşamış önemli divan şairlerinden biridir. Uzun yıllar kadılık yapmış olan şairden devrin bütün kaynakları övgüyle söz eder. Çok sayıda eser yazmış olsa da, bugüne kadar Fikrî Çelebi'nin hiçbir eseri ele geçmemişti. Ebkâr-ı Efkâr, şairin ortaya çıkarılan ilk eseri olup Ali Emre Özyıldırım tarafından bulunmuş ve yayına hazırlanmıştır. Eser, şairin başından geçen sıra dışı bir aşk macerasının manzum hikâyesidir. Eserin başkahramanı olan Fikrî Çelebi, aşk yolculuğunu son derece gerçekçi bir kurguyla aktarmıştır. Fikri'nin genç bir hemcinsine karşı duyduğu aşkın hikâyesi olan ve Edirne ile İstanbul'un gündelik hayatını da yer yer yansıtan bu aşk macerası, hem vuslatla sonlanması hem de vuslat sonrasında yaşananlar sebebiyle divan şiirinin gerçekçilik sınırlarını zorlayan kendine özgü bir hikâyedir. Bu çalışmada, şairin hayat hikâyesiyle beraber Ebkâr-ı Efkâr üzerine farklı açılardan edebî tahliller ve tespitler yer alıyor. Osmanlı devri Türk şiir dilinin idealizm ile realizm arasındaki gerilimi ve esere yansıyan farklı dil ve üslup özellikleri, incelemenin ağırlık merkezini oluşturuyor. Ebkâr-ı Efkâr ile divan şiirindeki aşk konulu mesneviler zincirinin kayıp bir halkası gün ışığına çıkmış oluyor.