New York, günümüzde her türlü yeniliğe ve deneyime açık, avantgarde bir kent olarak bilinir. Ama 19. yüzyıl sonu New York'unda bugünkünden çok farklı bir atmosfer solunuyordu. Dünya hiç değişmiyormuş gibi görünüyor, insanlar arasındaki ilişkilerde kesin kurallar ve âdetler, muhafazakâr bir yaşamın sınırlarını çiziyordu. Oysa değişim, çoktan uç vermiş, eski yaşam tarzlarının ve anlayışlarının dar kalıpları çoktan kırılmaya başlamıştı. Yeni ve eski dünya arasındaki çatışmanın aşk dahil, insanlar arası ilişkilerin her boyutunu etkilememesi mümkün değildi.
New York'un muhafazakâr yaşamına mensup yerleşik ailelerin temsilcileri olan Newland Archer ve May, evlenme hazırlıkları içindeyken Madam Olenska'nın yıllar önce ayrıldığı New York'a geri dönmesi, Newland Archer'ın muhafazakâr dünyasını alt üst eder ve değişimin algılanmasına vesile olur. Bir erkek ve iki kadın arasında oluşan ilişkiler zincirinde yaşanan duygusal fırtınalar ve açmazlar, özgürlük ve kurallara boyun eğme diyalektiği ekseninde anlatılır. Aşkı özgürce yaşama arzusu, muhafazakâr masumiyeti koruma anlayışıyla ne ölçüde bağdaşabilir ki?