Bir hiç olarak uyanmak insanı ne kadar derin bir kuyuya yuvarlayabilir...
İsminiz hiç, bedeniniz hiç, aileniz hiç, çocuklarınız hiç, zaman hiç, hafızanız hiç, duygularınız hiç... Bomboş bir kuyunun dibinde bir hiç olarak uyanmak ve çaresizliğin acımasız hançeri kalbine saplanmış olarak sadece beklemek...
Tüm hiçler gibi bu mahzene niçin ve nasıl geldiği ve kaç gündür burada olduğuyla ilgili de hiçbir bilgisi yoktu. Yatağa bağlı, akıl almaz işkenceler eşliğinde öldürülen beş kişinin cinayeti izletildikten sonra sıranın kendine geleceğini bilerek bir an önce ölmek için katiline yalvarmak...
Masumiyet Mahzeni aşk, cinayet ve tasavvuf sarmalında duygu, akıl, bilgi ve bilgelikle donatılmış bir roman. Bir solukta, merakla ve ürpererek okuyacak; günlerce etkisinden kurtulamayacaksınız...