slam akîdesinin ulûhiyet, nübüvvet ve âhiret olarak tanımlanan üç iman esası üzerine bina edildiği bilinmektedir. İslam âlimlerinin kahir ekseriyeti insanın öldükten sonraki âhiret ahvâlinin iki safha olduğunda görüş birliği etmiştir: ebedî akıbetin belirlendiği kıyamet gününe kadar geçen süre içindeki "kabir hayatı" ve kıyametten sonra başlayan "ebedî hayat". İtikadî mezheplerin genelinde olduğu gibi, Mâturîdîlerde de kabir azabının hakikati hiçbir dönemde tartışma konusu olmamıştır. Hanefî mezhebi içinde kabir azabının Kur'ân ve Sünnet ile sabit olduğu hususunda geniş bir mutabakat oluşmuştur. Naslarda kapalı kalan, izaha muhtaç bazı hususların açıklanması konusunda bazı ihtilaflar olsa da bunlar kabir hayatının varlığıyla değil keyfiyetiyle, yani kabirdeki hayatın nasıl gerçekleştiğiyle ilgilidir. Mâturîdîlik Düşüncesi adlı külliyatın üçüncü kitabı olan bu çalışmada, Mâturîdî âlimlerin "kabir azabı" hakkındaki görüşleri, kullandıkları somut dinî delillerin ışığında doğrudan kurucu mensuplarınca ortaya konulan izahlara dayanılarak tespit edilmektedir