Büyük bir ormanın tam ortasında kocaman bir karınca yuvası vardı. Bu yuvadaki tüm karıncalar simsiyahtı. İçlerinde sadece minik karıncanın ayakları maviydi. O, kendi ayaklarını çok severdi. Fakat bu mavi ayakları yüzünden onu yuvada kimse istemezdi. Mavi ayaklı karınca, bu olanlara üzülse de her şeyin değişeceğini hissederdi. Bir gün ormanda gezerken kesilmiş bir ağaç kütüğü gördü ve içine girdi. Burayı çok sevmişti, gizli sığınak yapmaya karar verdi. Artık her sabah erkenden o sığınağına gidip, renkli hayallere dalıyordu.
Bir gün yuvalarına kocaman bir ayı bastı. Her yeri titretti. Mavi ayaklı cesur karınca, birdenbire kendisini yuvanın çok uzağında, bir kuşun kanadında buluverdi. Fakat buraya nasıl gelmişti? Oysa en büyük hayali uçmak değildi…
Peki, siz minik bir karınca olsaydınız, en büyük hayaliniz ne olurdu?